Kadınların İstihdam Alanındaki Kısaca Sorunları

Cinsiyet ayrımcılığı
Toplum tarafından belli iş ve mesleklerin kadınlara uygun görülmemesi
Eş değerde iş için cinsiyeti nedeniyle düşük ücretle çalıştırılmak istenmesi
Ekonomik krizlerde önce kadınların işten çıkarılması
Kayıt dışı çalıştırılmak istenmesi
Özel sektörde ücretlerin düşük tutulması
Daha düşük ve statülü işlerde çalıştırılmak istenmesi
Tarım sektöründeki kadınların, çoğunlukla ücretsiz aile işçisi konumunda çalıştırılması
Tarım sektöründe sosyal güvenlik kapsamı dışında çalıştırılması
Ucuz iş gücü yoğun emek getiren iş kollarında “tekstil, gıda, hazır giyim, tütün gibi sanayi dallarında düşük ücretle istihdam edilmesi
Çocuklu kadınların istihdamda tercih edilmemesi
Kreşlerin pahalı ve yetersiz olması
Ev işleri, çocuk bakımı, hasta bakımı, yaşlı bakımının kadının yükümlülüğü altında olması
Eşlerin evlendikten sonra izin vermemesi
Taciz ve mobbinge maruz kalmaları
Doğumda ücretli ve ücretsiz izinlerin yetersiz olması
Çalışan kadına sosyal çevrenin bakış açısı
Sendikal faaliyetlerin daha çok erkeklere göre düzenlenmesi
Uygun pozisyonlarda çalıştırılmaması
Terfi ve yükselmelerde daha çok erkeklere öncelik tanınması
İş ve aile yaşamını uyumlaştıramama
Çalışma hayatında erkek egemen bir yapı olması
Çalışma saatlerinde uyumsuzluk
Kadınların iş gücüne katılımı son yıllarda Kanun’lar da yapılan eşitlikçi düzenlemelere rağmen önceki yıllara göre önemli ölçüde azalma göstermektedir. Kadının niteliksel olarak gelişmesini sağlayacak ve iş gücü piyasasına girişini kolaylaştıracak mekanizmaların gelişmemesi bu azalmanın önemli nedenlerinden biridir.
Kadınların işgücüne katılma oranları 1990’lı yıllarda % 34,1 civarındayken, 2002 yılında % 26,9, 2004 yılında % 25,4, 2010 yılı içinde %27,6 olarak belirlenmiştir.
(Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aralık 2011 Raporu)
TUİK’in hazırladığı 2011 istihdam raporunda kadınların tarım sektöründe % 38 istihdam ile en büyük payı aldığı, % 19 ile sağlık ve sosyal hizmetler sektöründe çalıştığı, Bunu % 9 ile konaklama, yiyecek-içecek sektörleri ve eğitim sektörünün takip ettiğini, ticaret sektöründe çalışanlarında % 8 civarında kaldığını belirtti.
TUİK’in yayınladığı raporda Eylül 2010-2011 döneminde gerçekleşen 1 milyon 102 bin istihdamın 254 bininin kadın olduğu açıklandı. Bu verilere göre toplam ücretli istihdamı içindeki kadın ücretli istihdam oranı da yüzde 23.7 oldu.
TUİK 2009 verilerine göre Türkiye’de istihdam edilen 21.277.416 kişinin %72.4’ü erkek, %27.6’sı kadınlardan oluşmaktadır. Eksik istihdam edilenlerin genel istihdam içindeki payı %5’dir. İstihdam edilen erkeklerin %5.4’ü, istihdam edilen kadınların %4.2’si eksik istihdam edilmektedir.
Erkeklerin eksik istihdam edilme oranı, kadınlara göre daha yüksektir. Ancak, toplam istihdamın %72.4’ünü oluşturan erkekler ile %27.6’sını oluşturan kadınların eksik istihdam oranlarının yakın olması kadının daha dezavantajlı olduğuna ilişkin bir göstergedir. Kadınların, işgücü piyasasına girmeden önce ve girdikten sonra karşılaştıkları engeller istihdam ve eksik istihdam durumlarını etkileyebilmektedir.
Son yıllarda Batıda kadın istihdamı artarken Doğu’da azalmaya başladı. Doğu’da hem oransal hem de sayısal olarak zaten çok düşük olan kadın istihdamı son bir yılda iyice geriledi. En büyük azalmanın da Van’da olduğu açıklandı.
Van’da 6 bin 642 olan kadın sigortalı işçi sayısı 2 bin 566 azalarak 4 bin 76’ya kadar geriledi belirlendi. Van’ı sırasıyla Urfa, Ağrı, Diyarbakır ve Şırnak izlediği açıklandı. (TEPAV İstihdam Bülteni 2011)
Kentte yaşayan ekonomik faaliyete katılan kadın, bunun karşılığında ücret almaktadır. Bu durum onu ekonomik yönden başkalarına bağımlı olmaktan kurtarmaktadır.
Fakat kırsal kesimde yaşayan ve tarımsal işlerde çalışan kadınlar ücretsiz olarak çalışmakta, ekonomik olarak başkalarına bağımlı durumda olmaktadır. Ürünün satışından aldığı gelir evliyse eşine, bekarsa babasına aittir
Kaynak: www.mavimenekse.com